PSİKOLOĞA GİTMEK
PSİKOLOĞA GİTMEK
Geçmiş dönemlerde psikoloğa gitmek bir tabu ve damgalanma sebebi olarak görülüyordu. Neyse ki gün geçtikçe bu bakış açısı olumlu anlamda değişmektedir. Gerek ruhsal hastalıklar konusundaki bilinç seviyesinin artması gerek medya organlarının desteği psikoloğa başvurma oranlarını arttırmıştır. Psikoloğa başvurmanın bir çok farklı sebebi olabilir. Bu sebepleri bilmek, damgalanmayı önler ve kişilerin ruh sağlığını ihmal etmesinden kaynaklanacak sorunları ortadan kaldırır.
Peki psikoloğa kimler neden başvurur?
Yaşamının sıkıntılı bir döneminden geçenler
Herkes yaşamın bazı zamanlarında sıkıntılı süreçlerden geçer. Kimileri aldığı desteklerle bu dönemi atlatmaya çalışır kimileriyse tek başına mücadele etmeyi dener. Psikoloğa başvurulması gereken durumlardan en önemlisi belki de bu süreçlerdir. Çünkü sıkıntılı durumlar kişinin baş etme mekanizmalarını aşar ve bireyi çok zorlar. Bu süreçlerin sağlıklı atlatılamaması ise sorunların kronikleşmesine sebep olabilir. Sıkıntılı dönemlerin başında yas, kayıp(organ kaybı, ilişki kaybı, iş kaybı, sağlık kaybı vs., belirli yaş krizleri (ergenlik, orta yaş vs.), travmatik süreçler, uyum bozuklukları (iş değişikliği, taşınma vs.), boşanma, sınav stresi, kaygı atakları gibi günlük hayatta karşılaşılabilen zorlayıcı süreçler gelir.
Kendini tanımak ve keşfetmek isteyenler
Psikolog görüşmeleri kendini keşfetme süreçlerinden biridir. Farklı bakış açılarına sahip olmak isteyenler, genellikle kendini tekrar eden sorunlar yaşayanlar (hep aynı tarz ilişkiye çekilmek, hayır diyememek vs.), hayatını yönlendirmekte zorlanan kişiler psikoloğa başvurur.
Yakınlarının yönlendirmesiyle başvuranlar
Diğerleri tarafından fark edilen fakat kişinin problem olarak görmediği durumlarda genellikle çevresel bir yönlendirmeyle kişiler psikoloğa başvurur. Burada iki yönlü bir bakış açısı vardır. İlki kişi çevrenin de desteğiyle bu süreci çok daha verimli atlatabilir. Diğer taraftan ise kişinin görüşmeye istekli olmaması faydadan çok zararla sonuçlanabilir. Olası faydalardan yararlanamayan kişi bir sonraki seferde de psikoloğa başvurmak istemez.
Bir psikiyatrik hastalık tanısı olan kişiler
Ruhsal bir hastalık tanısı almış kişiler ilaç tedavisinin yanında psikoterapiden de faydalanırlar. Depresyon, bipolar bozukluk, kişilik bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, uyku bozuklukları gibi psikiyatrik bir tanıya sahip kişiler gerek psikiyatristin yönlendirmesiyle gerekse kendi talepleriyle psikoloğa başvururlar.
Bağımlılık sorunları yaşayanlar
Bağımlılık sorunu yaşayan kişiler gerek grup terapisi için gerekse bireysel terapi için psikoloğa başvururlar. Bağımlılıktan kurtulmak ve bağımlılık sonrası hayatı yeniden düzenlemek için psikolog görüşmeleri oldukça önemlidir.
Çift veya aile terapisi almak isteyen kişiler
İlişki sorunları yaşayan çiftler bu süreci atlatmak için veya sağlıklı bir boşanma süreci geçirmek için aile danışmanlığı konusunda yetkin olan bir psikoloğa başvururlar. Bu sürece kimi zaman çocuklar öncülük eder. Ailedeki iletişim problemini çözmenin etkili yollarından biri aile danışmanlığı almaktır.
Okulda veya sosyal hayatında problem yaşayan çocuk ve ergenler
Ailenin veya okulun yönlendirmesiyle çeşitli davranış problemlerinin tedavisi için psikolog görüşmesi yapılır.
Kurumlar tarafından yönlendirilen kişiler
Belirli ölçek ve testlerin uygulanması için kurumlar tarafından kişiler psikoloğa yönlendirilebilir. Kişilik testleri, zeka ve gelişim testleri, psikoteknik değerlendirmeler vb. testler psikologlar tarafından uygulanır.
Ruh sağlığı dışındaki hekimlerin yönlendirmesiyle gelen kişiler
Fizyolojik muayeneler sırasında herhangi bir problem tespit edilemeyen hastalar hekimler tarafından psikoloğa yönlendirilirler. Buradaki amaç ruhsal kökenli fiziksel semptomları tedavi etmektir.
Psikolog Hilal YAYCI KOÇAK
İlginizi çekebilecek diğer yazılarımız:
PANİK ATAK VE PANİK BOZUKLUK NEDİR?
ANKSİYETE BOZUKLUĞU NEDİR? TEDAVİSİ NASILDIR?