SALGIN HASTALIK DÖNEMİNDE PSİKOLOJİK SAĞLIK
SALGIN HASTALIK DÖNEMİNDE PSİKOLOJİK SAĞLIK
Günümüzde tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını fiziksel ve ekonomik olarak büyük bir çöküntüye yol açtığı gibi psikolojik sağlığımızı da tehdit ediyor. Dramatik şekilde artan vaka sayıları ve salgın hakkındaki haberlere yoğun bir şekilde maruz kalmak çocuk ve yetişkinlerde güçlü kaygı ve korkunun ortaya çıkmasına sebep oldu. Belirli düzeydeki bu duygular diğer tüm duygular gibi normal ve işlevseldir. Gerçek bir tehdide karşı duyduğumuz kaygı ve korku bizi önlem almaya iter ve sorunu ciddiye alıp kendimizi korumamızı sağlar. Fakat bu duygular kontrolümüzden çıkacak seviyelere gelirse işlevselliğini yitirir ve bize psikolojik açıdan zarar vermeye başlar. Korku ve kaygının artışı stres seviyemizi yükseltir. Vücudumuz ise strese karşı tepki olarak kortizol hormonu salgılamaya başlar. Bu hormonun artışı anksiyete, depresyon, agresyon gibi ruhsal sorunlara yol açar. Ayrıca yoğun stres bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıkları tetikler. Bunlara ek olarak stresimizin fazlalığı karar verme mekanizmamızı etkiler ve sağlıklı kararlar veremez hale gelebiliriz. Tüm bunlar, bir salgının daha da kötü bir boyuta taşınmasına neden olabilir. Dolayısıyla kendimizi korumaya çalışırken bunu ölçülü şekilde yapmaya gayret göstermeli ve karamsar düşüncelere kapılmamaya dikkat etmeliyiz. Aksi halde ne günlük işlerimize konsantre olabilir ne de fiziksel sağlığımızı sağlamlaştırabiliriz.
Peki böyle bir ortamda psikolojik sağlığımızı korumak ne kadar mümkün?
Bazen korku ve kaygının esiri olsak da bu duygular üzerinde denetimimizi tekrar sağlamak için duygularımıza yönelik farkındalığımızı arttırmak, ruh sağlığımıza iyi gelebilecek ev içi aktivitelere yönelmek sosyal izolasyon dönemindeyken çok daha önemli.
Salgın hastalık döneminde psikolojik sağlığımızı korumak için:
- Korku ve kaygınızı kabullenip bunun ne kadarının gerçekçi ne kadarının felaketleştirmeniz sonucu oluştuğunu fark edin.
- Durumun en olumsuz sonuçlarına odaklanmak yerine geniş bir pencereden bakıp tüm yönleriyle değerlendirin.
- Tüm gün kaygı ve korkuyu bastırmaya çalışmak yerine zamanın sınırlı bir bölümünde kontrollü olarak düşünün.
- Kontrolümüzün olduğu durumlara karşı önlem alıp, kontrolünüzün dışındaki durumlara karşı enerjinizi tüketip zihninizi yormayın.
- Duygularınızı ifade edip sağaltım sağlayın.
- Virüs ve salgın haberlerine aşırı maruz kalmaktan kaçının. Medya tüketiminizi sınırlayın.
- Güvenilir kaynaklardan belirli aralıklarla bilgi edinin.
- Beslenme, uyku, fiziksel aktivite düzeninize dikkat edin.
- Ev içi aktiviteleri arttırın.
- Yeni hobiler keşfedin.
- Sosyal izolasyonu fiziksel olarak sağlayın fakat duygusal olarak kendinizi yalnızlaştırmayın.
- Korku ve kaygı bulaşıcıdır. Özellikle çocuklarla konuşurken kullandığınız dile dikkat edin.
- Riskin yüksek olduğu yaşlı yakınlarınıza onların sizin için ne kadar değerli olduğunu söyleyin.
- Bizi umutsuzluğa sürükleyen bu durumun hep böyle gideceği düşüncesidir. Geçici olduğunu kendinize hatırlatın.
Psikolog Hilal YAYCI KOÇAK
İlginizi çekebilecek diğer yazılarımız:
ANKSİYETE BOZUKLUĞU NEDİR? TEDAVİSİ NASILDIR?
Yaygın Kaygı Bozukluğu Çalışma Kitabı